sayfalar

3 Mart 2012 Cumartesi

MASONLUK VE DİN

MASONLUK VE DİN

Masonların çoğu bağlı oldukları kuruluşun dinle ilgilenmediğini zanneder. Onun sadece yardımlaşmayı esas alan bir hayırsever cemiyet olduğuna inanır. Bu hususu belirten kendi yasaları şöyledir



Masonluk, dünyada mevcut dinlerle ve devletlerin anayasaları ile ilgilenmez. Yüksek mevkiinden dolayı o, üyelerinin dini inanç ve siyasi tercihlerine hürmet etmelidir ve eder de. Bu sebebten ötürü toplantılarında bu mevzularla ilgili tartışmalar yasaktır (Şili cemiyeti mason anayasası)

Not: Şili mason cemiyetleri çok etkindir..şili gibi bir yerde masonluk neden bu kadar güçlü diye düşünüyorum..aklıma ilk gelen ise 2.dünya savaşından sonra şili ye kaçan binlerce Naziler geliyor..



Aynı yasanın 1911 tarihli baskısında şu ifade var:



‘’ Masonluk, üyelerinin dini inanç ve siyasi düşüncelerine eşit ölcüde hürmet eder’’(başlık 1 madde.1)



Mason anayasalarının dinle ilgili maddeleri bunlar olmakla beraber, gerçek hiçte öyle değildir. Yani söylenenlerin tam tersidir. Burada sistematik bir aldatma söz konusudur.



Şimdi bu yalanlara bir göz atalım…



‘’masonluk, muhalif kilisedir, muhalif dindir, ve mütezile mezhebindendir’’

(mason dergisi, Lacacia, sanat ilavesi,190)



‘’hristiyanlığa gelince, biz masonlar onun tamamen yıkılmasını temin etmeliyiz’’

(Fransız büyük şark locası bülteni, eylül 1885)



Aynı yüksek konseyin localara gönderdiği tamimlerde, yukarıda ki ifadeleri desteklemektedir.



‘’ masonlukla hristiyanlar arasında başlamış olan mücadele ölüme kadar gider. Sulhu ve fasılası olmayan bir harptir bu’’



1901 de verilen resmi bir ziyafette birader delpeck diyordu ki:



‘’ Galile lerin zaferi 10 asırdır yaşamaktadır. Biliniz ki, hristiyanlık bu kadar uzun ömürlü olamaz. Galile efsanesi üzerine kurulmuş olan roma kilisesi, localarımızın açılmaya başlamasından bu yana süratle çökmeye başlamıştır.



Masonlar arasında siyasi görüş ayrılıkları her zaman olmuştur fakat tarihinin her döneminde farmasonluk şu prensip üzerinde sabit kalmıştır: Dinlerin her türlüsüne ölüm, bütün gericilere ölüm’’ (Copin, P.O 8990)