sayfalar

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Gezi ve çip

Gezi ve çip

Amerika'daki hareketliliğe çok iyi bakmak şart! Küresel savaşın, mücadelenin kodları burada gizli!
Ülkemizin hiç terk etmemesi, ısrarla sürdürmesi gereken rota da bu alış-verişin dengesinde!

MIT ya da Stanford gibi dünyanın en gözde araştırmacılarına ev sahipliği yapan iki üniversiteye çok sayıda öğrenci ASYA'dan gelir! Özellikle Çin ve Hindistan'dan! Ve çok da başarılı olurlar!
Genellikle zirveyi kimseye bırakmazlar!

Ama gariptir bu kadar başarılı öğrencinin birçoğuna kalıcı VİZE VERİLMEZ. Ülkelerine dönerler! Amerikan kurallarına göre üretmeyi ve araştırmayı benimsemiş olanların orada tutulması gerekirken aksi yapılır!
NEDEN?

Bunun cevabına geçmeden önce herkesin elinde olan ve hayatımızın parçası haline gelen IPHONE'lara bir bakalım!

IPhone 5'in 16 GB'lık sürümü Apple'a 207 dolara mal oluyor! 32 GB'lık diğer ürünü 217 dolar, 64 GB'lık modeli ise 238 dolara kadar çıkabiliyor!

IPhone yılda ortalama 250 milyon telefon satıyor! Şirket bir telefondan ortalama 610 dolar net kar elde ediyor! Bu veriye göre 250 milyonu 610'la çarparsanız karşınıza devasa bir rakam çıkıyor! Yaklaşık 152 milyar dolar gibi!

Ama bu telefonların bilinmeyen ve hiç bakmadığımız özel yeri ise bir pirinç tanesi büyüklüğündeki ÇİP'idir! Yani eğer bir telefondan 610 dolar kazanıyorlarsa bunun temelindeki büyük gerçek 1 DOLARA mal edilen o ÇİP'tir!

Yani AKILLA bir ÇİP üzerinden ülkeleri devirecek kadar kazanıyorlar!
Devam edelim!
Türkiye tarım ülkesidir! Malum!

Bir ton buğdayın dünyadaki değeri 424 dolardır! Ülkemizde yılda ortalama 22 milyon ton buğday üretilir! Bu üretilen buğdayları hiç elimizi sürmeden satsak kasamıza 9 milyar 300 milyon dolar para girer!

9 milyar dolarlık kazancı ise ülkenin nüfusunun yüzde 45'i olan yaklaşık 35 milyon kişi çalışarak elde ediyor!
Peki tanesi 196 milyon dolar olan F-35 savaş uçağı ne kadar buğday satın alır?
462.264 ton!

Bir adedi 404 milyon dolar olan AIRBUS 380 yolcu uçağı kaç ton buğday alabilir?
952.282 ton! Çok sık binilen ve tanesi 240 milyon dolar olan Airbus 330 ne kadar alır?
566.000 ton!

TERSİNDEN OKUYALIM!

35 milyon TÜRK çalışıp ürettiği BUĞDAYLA ne satın alabilir?
47 adet F-35 savaş uçağı 23 adet Airbus 380 yolcu uçağı 38 adet A-330 yolcu uçağı...
Durum bu!

Amerika'nın teknolojik ve finansal üstünlüğünü kırmaya çalışan BARONLAR Çin ve Hindistan'dan gelen parlak öğrencileri ülkede tutmayıp ülkelerine gönderiyor!

Mesela yatırımlarının yüzde 10'unu yurtdışına yapmayan INTEL, Çin'e pastanın yarısını ayırdı!
Tarihinde ilk defa! Singapur ki KÜRESEL FİNANS İMPARATORLUĞUNUN kalelerinden biridir! Amerika'daki bütün önemli hocaları ve üniversitelerin bir benzerini inşa ederek Doğu'nun yıldızı olma peşinde!

Çin de, Hindistan da, Singapur da yeni GOOGLE'ları, Facebook'ları, Twitter'ları yapmak için çalışıyor!

Ama Amerika'dakinin aksine buralarda girişimcilerin önü kapalı! Yani orta ve küçük girişimcilere geçit yok! Devlet tabelası arkasından BÜYÜK AİLELER buraları yönetiyor ve rakip barındırmıyorlar!

Amerika'daki kapitalizmi bu nedenle istemiyorlar! Herkesi kontrol altında tutmak amacındalar!

Bütün bunların olabilmesi, DOĞU'nun Amerika'nın egemenliğine son verebilmesi için olmazsa olmaz bir diğer şart ise ENERJİ! Bu kadar insanı ısıtmak, doyurmak ve barındırmak için enerji şart!

Üniversitelerdeki ışıkların yanabilmesi, dünyanın seyrini değiştirecek akılların otomobile binebilmesi için petrol, su kadar elzem!

İşte tam da bu noktada TÜRKİYE işin içine giriyor! Girdiği için de DOĞU'da imparatorluk kurmaya çalışan İngiltere ve Kraliçe'ye bağlı BARONLAR Ankara'ya saldırıyor!

Arşivi sevdiğim için özen gösteririm! Bir YAHUDİ atasözü der ki: AKILDA KALMAZ SATIRDA KALIR!

Ben de öyle yapıp dosyaları açıp baktım! The Economist'in sicilini çıkardım! Buraya sığmayacak kadar kabarık!

Rothschild ve Angelli ailesinin sahibi olduğu yayın neler demiş neler...
3 Haziran 2011: Demokrasi için 12 Haziran seçimlerinde CHP'ye oy verin.
27 Ocak 2012:
Erdoğan ve Davutoğlu, daha çok uykusuz geceler yaşayacak. Ortadoğu'da Türkiye yok oluyor.
24 Şubat 2012:
Başbakan Erdoğan, ülke içi ve dışında yeni düşmanlarla karşı karşıya geldi. Bu durum Erdoğan'ı köşeye sıkıştıracak.
12 Mart 2012: Yerli otomobil Türkiye için çok zor.
14 Mart 2012: İlk raunt Erdoğan'ın ama maç bitmedi. (Askerlerle ilgili) 16 Mart 2012: 4 gazeteci serbest, onlarcası hala hapiste. Ve suçları da yok.
23 Mart 2012: Ve isyan başladı.
Nevruz kutlamalarında Kürtler hak istedi.
5 Nisan 2012: Türkiye'nin "Hızlı büyümesi", ekonomisini kırılgan kılan yan etkileriyle birlikte geliyor. Türk ekonomisinin güçlü olduğu doğru değil.
Sadece ülkeye giren sıcak para çok fazla.
13 Nisan 2012: Türkiye'nin dış politikası giderek sertleşti. Suriye'ye yönelik "agresif" tutumunun dış politikada "emperyal tonları" olan bir kaymaya işaret ediyor. Bu alışılmış bir Türkiye değil, elbette sancıları da ağır olacak. Erdoğan'ın Osmanlı hayali, olabilecek bir hayal değil.
9 Kasım 2012: Erdoğan döneminde gazeteciler, öğrenciler cezaevinde.
14 Kasım 2012: Başbakan Erdoğan, cezaevindeki açlık grevleri için 'Bırakın homurdansınlar' dedi. Bu yaklaşımı gösteren kişi bir başbakan. Ölümler başlarsa ne yapmayı düşünüyor?
23 Kasım 2012: Başbakan Erdoğan'ın İsrail'i terörist devlet olarak nitelemesi çok aşırı bir tepki.
14 Aralık 2012: Erdoğan hayal kırıklığı yarattı. Ekonomide beklenenler olmadı.
6 Haziran 2013: Erdoğan artık liderliği Abdullah Gül'e bırakmalı...
8 Haziran 2012: Türkiye'nin Kürtler'e yaptığı muamelenin yeni zalim bir sembolü var. Uludere katliamı. Erdoğan'ın sert tutumu bölgedeki tepkileri artırıyor.
24 Haziran 2013: Türkiye'de Erdoğan'ın zombi demokrasisi var...
Ve daha neler neler...

Bütün bu iftiraların ve saldırıların temelinde yatan şey Türkiye'nin, Kürt açılımını başarıyla yürütüp hem Irak'ı hem de ambargo altındaki İran'ı yanına çekmesi!

The Economist bu manşetleri atarken Irak'ın petroldeki bir numarası ŞEHRİSTANİ Londra'da Chatham House'da "Üretimi üç katına çıkarıp Suudlar'ı bile geride bırakacağız! Yeni Pazar oluşturacağız! Ve bütün petroller Türkiye üzerinden dünyaya açılacak!" diyordu...
Sıkıntının kaynağı buydu!

Enerji geçiş yollarında Türkiye'nin aldığı rolden çok rahatsızdılar! Kurmayı düşündükleri YENİ DÜNYA RİSK altındaydı!
Bu nedenle Türkiye'nin yine onlar tarafından KONTROL edilmesi gerekiyordu!

Başaramayacaklarını gördükleri için saldırıyorlar! Daha da gelecekler!
The Economist, dün "Gezi'nin birinci yıldönümünde çıkacak olayları Erdoğan bastıramayacak! Belki Köşk'e de çıkamayacak!" diye manşet attı!

Bizim üniversiteli gençlerimiz hocalarıyla birlikte GEZİ'YE çıkarken adamlar 1 DOLARA yaptıkları ÇİP'le dünyaları götürüyor!
Elbette gençler sesini yükseltecek!
Yürüyecekler de!

Ama dönüp ders aldıkları ve siyasetin tam göbeğinde olan hocalarına "Bizde niye böyle değil?" diye de soracaklar!

Çünkü bizim çocuklarımız Amerikalı, Çinli ya da Hintli'den çok daha zeki!
Devlet enerji geçiş üstünlüğünü ele aldıktan sonra Singapur'a giden akımı Türkiye'ye çevirmeli!
Devlet AKILLA büyür!

Bizim çocuklarımız en az onlarınki kadar iyi okulları hak ediyor!
Enerjiyi teknoloji ile birleştirdiğimizde DEV oluruz!
İşin başı yine özgür beyin!
Bunu bilerek yürümeliyiz!

Enerjiye çocuklarımızın enerjisini katmalıyız!
Bir AKLIN bir ÇİP'le neler yaptığı ortada!
EKMEK burada!

Ergün Diler