televizyon ekranlarındaki beyaz önlüklü diş hekimlerinin ağzından düşürmediği kelime. beyaz ve sağlıklı dişler için, içinde fluorid olan diş macunlarının kullanılması gerektiğini, diş macunu reklamlarında mutlaka duyarız.
yapılan araştırmalara göre; diş macunlarınındaki fluorid, bir tür sakinleştiricinin etkin
maddesidir. fluoridle ilgili ilk deneyler, nazi almanyası'nda yapılmıştır. nazi bilim adamları, içme suyuna karıştırdıkları fluoridin, beynin bazı bölgelerini uyuşturduğunu, kişilerin direnme, dayanma gücünü kırdığını saptamışlardır.
bu buluş, nazi toplama kamplarında kullanılmış, içme sularına fluorid karıştırılarak, kamplardaki esirler sakinleştirilmiş, uyuşturulmuş ve uyumlu kişilikler haline getirilmiş.
2. dünya savaşı sonrası, fluorid deneyleri içerisinde yer alan alman ı.g. farben şirketi, abd ile ilişkilerini geliştirmeye başlamıştır. cia de, nazilerin kitlesel denetim deneylerinin sonuçlarını öğrenmeye çalışır ve bilgi toplar.
alman şirketi farben'e, cia ajanı amerikalı bir danışman atanır. o sırada cia'in başında, bu kurumun efsanevi kurucusu dulles vardır. dulles'in yanında dr. estabrooks, danışman olarak çalışmaya başlamıştır.
dr. estabrooks, colgate yönetim kurulu başkanı ve aynı zamanda cia başkan danışmanı, new york hamilton üniversitesi psikoloji bölüm başkanı ve abd hükümeti'nin hipnotizma ve davranış psikolojisi danışmanıdır.
böylelikle colgate fluoridli diş macunu üretir. abd halkı, içme sularının sağlıklı olması için, bu sulara sodyum fluorid katılması için izin vermeye ikna edilir.
içme suyu şebekesine fluorid katılmasının bir diğer nedeni ise, 19. yüzyılda sodyum fluoridin fare zehiri olarak kullanılmasıdır. bu dönemde birçok endüstri, sodyum silikofluorid üretmiştir. çıkan atıklardan bir şekilde kurtulmak gerekiyordu.
kısacası; içme suyu şebekesine karıştırmak, atık maddeden kurtulmanın en kolay yoluydu. böylelikle, bu suyu içen halkın beyinleri kısmen uyuşacak, hükümetin onları yönetmesini ve kandırmasını kolaylaştıracaktır.
massachutes tıp merkezi'nden dr. busch, sodyum fluoridin arsenik zehirden 15 kat daha kuvvetli olduğunu belirtmiş.
sodyum fluorid, diş macununun yanı sıra, içme suyuyla alındığında, vücutta büyük tahribata yol açmaktadır. damarlar, sinir sistemi, kemik yapısı ve dişlerde ağır tahribat yaratır.
------
diş macunları ölüm mü saçıyor? piyasada satılan diş macunlarında, nükleer santrallardan daha tehlikeli olduğu öne sürülüyor? tıp ve farmakoloji bilim adamlarının bilip de yıllardır gizlediği gerçek ne?
korkunç iddialar, uluslararası üne sahip hekimler ve ilaç firmalarının adlarıyla, yer ve tarihleriyle, binlerce hekimin katıldığı internet forumu worldmedline'de yer aldı. satırına dokunmaksızın iddialar...
üstelik fluoridli... bu cümleyi diş macunu reklamlarında mutlaka duyarız.
beyaz ve sağlıklı dişler için, içinde fluorid olan diş macunlarına ihtiyacımız vardır. televizyon ekranlarındaki beyaz önlüklü diş hekimleri hep öyle derler. amerika'da ise fluorid içme sularına da karıştırılıyor.
avrupa'da yasak olan bu işlemi gerçekleştiren abd'de her yıl 143 bin ton fluorid 'ağız sağlığı, temiz içme suyu ve su borularının hijyenliği' adına amerikalıların musluk sularına tatbik ediliyor.
ıngiltere ise fluoridli musluk suyunun resmi olarak yasaklanmadığı avrupa'daki tek ülke.
'thamoo water' 2000 yılında abd uygulamasını örnek alarak ıngiltere'de musluk sularına fluorid karıştırmak için yasa önerisini londra'daki parlamento'ya vermiş bulunuyor. yasa önerisin ıngiliz kamuoyunun tepkisi oldukça büyük oldu.
anti- fluorid kampanyası'nın yoğun çalışmaları sonucunda başta boots, sainsbury ve safeway gibi büyük market zincirleri 'fluoridsiz diş macunları'nı üretip raflarına yerleştirmek zorunda kaldılar. fluoridli diş macunları üzerindeki büyü kalkarken kamuoyu fluorid denen ve iyi birşey zannedilen kimyasal maddenin bir zehir olduğunu öğrendi.
ve çok daha ürkütücü bir bilgiyle karşılaştı: kitlesel düşünce kontrolünde fluoridin kullanıldığına...
--------
yüzyılda yaygın bir deyimle 'şeytan zehiri' olarak bilinen sodyum fluorid, fare zehiri olarak kullanılıyordu. bir çok endüstri kolunun atık ürünü olan ve sodyum silikofluorid ile birlikte elde edilen fluorid özellikle boksit'den elde edilen alüminyum üretimi endüstrisinin bir atığıdır.
depolanması oldukça güçtür. denizlerin dibine depolandığında milyonlarca balığın ve deniz canlısının ölümüne neden olmakta, eğer toprağa depolanırsa nehirlere ve yeraltı sularına karışmakta ve toprağı zehirlemektedir. metali yeme özelliği de bulunduğu için sodyum fluoridin depolanması için üretilen konteynırlar oldukça pahalıya mal olmaktadır.
20. yüzyılın ikinci yarısında kapitalizm bu zehirli atığın depolanma maliyetinden kurtulmak için 'fluoridli diş macunları' masalını ortaya atmış, başta abd olmak üzere dünya çapında bir dizi üniversitenin diş hekimliği ve halk sağlığı bölümlerinde, diş sağlığı için fluoridin faydaları üzerine araştırmalar yönlendirmiş ve sonuçta her ülkede fluoridli diş macunları, diş hekimleri kuruluşlarının onayını almıştır.
arsenikten 15 kat daha kuvvetli anti-fluorid kampanyası'nın önde gelen sözcülerinden massachutes tip merkezi'nden dr. bush, sodyum fluoridin arsenikten 15 kat daha kuvvetli olduğunu belirtiyor. dünyadaki kanser oranının en yüksek olduğu amerika'da içme sularına fluorid tatbik edilen bölgelerde kanser oranının iki hatta üç kat daha fazla olduğu ve bu oranın nükleer santral bölgelerinde oturan insanların kansere yakalanma risk oranı ile eşdeger olduğu da açiklanan bir diğer bilgi.
sodyum fluorid, diş macununun yanı sıra bir de içme suyu ile alındığında vücutta büyük bir tahribata neden oluyor. damarlar, sinir sistemi, kemik yapısı ve dişlerde ağır bir tahribat gerçekleştiriyor. abd'de uygulamanın, kısa adı epa (environmental protection agency - çevre koruma kurumu) olarak bilinen kurum aracılığı ile gerçekleştirildiğini ve epa'nın, içme sularında fluorid kullanılmasına ilişkin tavsiye raporları verdiğini de hatırlatmak istiyoruz. epa hazırladığı bu 'tavsiye' raporlarında endüstri kollarına atıklarını değerlendirme ve atıklarından para kazanmanın yollarını gösteriyor. bu atıkların başında ise sodyum fluorid geliyor.
ıçme sularına fluorid karıştırılması yasa maddesi böylece devreye giriyor. amerikalıların 'çevre' koruma kurumu, sermayeyi koruma kurumu olarak faaliyet gösteriyor.
fluoridin kitlesel psikolojik kontrol için kullanımı fluorid kullanımının karanlıkta bırakılmış ilişkiler ağında ise çok daha ürkütücü bilgilerle karşılaşıyoruz.
fluorid, semap olarak bilinen ve ilaç endüstrisinde sakinleştirici ilaç üretiminde kullanılan bir malzemeyi içeriyor. bu ise fluorid üretimiyle sarin ve soman olarak bilinen sinir gazlarının üretimini mümkün kılıyor. bu üretimin geliştirilmesi, 2. dünya savaşı sırasında hitler almanyasında, yahudileri yok etmek için zyklon b adındaki ceyanide kökenli gazı üreten alman kimya fabrikası ı.g.farben'de gerçekleştiriliyor.
ı.g.farben, sodyum fluoridden sinir gazı üretimi teknolojisini 1939 yılında alcoa adlı amerikan alüminyum şirketi'nden alıyor. nazi bilim insanları fluoridin içme suyuna karıştırılması için ilk deneyleri gerçekleştiriyorlar. bu deneylerde içme suyundaki fluoridin beynin belli bir bölgesini uyuşturduğunu ve bireyin direnme gücünü kırdığını tesbit ediyorlar. bu keşiften sonra fluorid nazi toplama kamplarındaki içme sularına karıştırılıyor.
------
colgate ve cıa arasindaki ilişki
2. dünya savaşı'nın bitiminden sonra alman ı.g.farben firması abd ile ilişkilerini gerçekleştiriyor. amerikalı kimyacı ve biyolog charles edward perkins, nazi toplama kamplarında içme sularına fluorid karıştırıldığına ve farben firmasının yahudi soykırımındaki rolüne ilişkin bilgileri açıklıyor. bu açıklamalar gözardı ediliyor.
zira bu tarihlerde cıa, nazilerin kitlesel psikolojik denetleme ve kontrol testlerinin sonuçlarını ve birikimini bünyesinde toplamaya başlıyor. farben firmasının amerikalı danışmanı olarak alan dulles göreve atanıyor. dulles mk ultra olarak bilinen nazi psikolojik denetleme testlerinin sonuçlarını cıa'ya aktarıyor. cıa'nın kurucularından olan dulles'in yanında çalışan bir diğer kişi ise dr. george estabrooks.
estabrooks, new york'daki hamilton üniversitesi psikoloji bölüm başkanı ve abd hükümeti'nin hipnotizma ve davranış psikolojisi danışmanı olarak görev yapıyor. dr. estabrooks'un bir diğer görevi ise diş macunu şirketi colgate'in yönetim kurulu başkanlığı.
diş macunlarının üzerindeki uyarıcı bilgiler ise ülkeden ülkeye değişiyor. örneğin abd'de satılan colgate ürünlerinde şu uyarı notu yer alıyor:
'eğer çocuğunuzun diş macunundan yemiş olduğunu fark ederseniz, derhal yakınınızdaki zehirlenme istasyonuna götürün ve doktorunuz ile temasa geçin.'
bu uyarı notu diğer ülkelerde 'çocuğunuzun dişini fırçalarken macunu yutmamasına özen gösterin ve 7 yaşın altındaki çocuklara çok az miktarda diş macunu verin' olarak değişiyor.
abd'deki içme sularına sodyum fluorid katıldığı için, bu ülkede satılan diş macunlarındaki sodyum fluorid oranı, diğer ülkelerdekinden ortalama yüzde 50 daha az miktarda.
bilime ulaşma hakkı demokratik bir toplumun temellerinden birini, bireylerin bilime ulaşabilme hakkı ve kullanıcı kültürüne sahip olabilmeleri olarak saptayabiliriz.
diş macunları örneğinde görüldüğü gibi, kullandığımız ürünlerin bir çoğu aslında ihtiyacımız olmayan, fakat uluslararası tröstlerin atıkları üzerinden de para kazanabilmeleri için suni olarak yaratılmış ihtiyaçlarımıza yanıt veriyor. üstelik sağlığımız pahasına.
kalsiyum fluorid, sodyum fluoridin doğal alternatifi. fakat doğada çok az bulunuyor. bu yüzden organik üretilmiş diş macunları orta gelir seviyesi ve üstündeki toplum kesimi tarafından kullanılabiliyor. kalsiyum fluoridin fazla fazla alınması durumunda da dişler ve kemik yapısı zarar görüyor. uzmanlar sağlıklı dişler için şekerli yiyecekler, beyaz şeker ve beyaz unu mümkün olduğu kadar azaltacak bir diyetin yeterli olduğunu belirtiyorlar.
İtalya’da Colgate tarafından üretilen 20 bin tüp diş macunu piyasadan toplatıldı