Oyun hep aynı, senaryo hiç değişmiyor.
Osmanlı'nın son dönemlerinde İNGİLİZLER sürekli DARBE yaptı bu ülkede.
İçerideki İttihatçı MASONLARI kullandılar hep.
Sultan Abdülhamid'i de bir darbe sonrası tahta geçirenler MASONLARDI.
Sessiz ve sakin KEDİ gibi görmüşlerdi onu. "Enseye tokat istediğimizi yaptırırız" diyorlardı.
Ancak o Abdülhamid bu ülke topraklarında OYUN oynayanlara müthiş bir çalım atmıştı.
Aslında onun sessizliği bir oyundu.
Saraya girdiği andan itibaren sesi GÜR çıktı. Bu ülkeyi İngiliz'e PEŞKEŞ çekenlere SAVAŞ açtı. Onları feci tokatlayarak aslında İNGİLİZLER'E sürekli yumruk attı.
Onu etliye sütlüye karışmayan KEDİ olarak gören İngiliz AKLI, İmparatorluğu PARALEL DEVLET kurarak yönetecekti.
PARALEL lider olarak MASON Mithat Paşa'yı seçmişlerdi.
Mithat Paşa'nın hedefi ise Osmanlı Hanedanı'na son vermekti.
İngiliz kuklası PARALEL lider bu konuda öyle ileri gitti ki, şu sözleri tarihe geçti; "Bu zamana kadar Ali Osman yürüdü, bundan sonra da biraz ALİ MİTHAT yürüsün."
Eğer tahta geçtiğinde Sultan Abdülhamid Han sessizliğini sürdürüp, KEDİ kalsaydı Osmanlı 50 yıl öncesinden YIKILACAK, MİTHATLI DEVLETİ olacaktı.
Abdülhamid Han tam 33 yıl DEMİR YUMRUK oldu PARALEL Hainlere.
Bu yüzden "DİKTATÖR" diye yaygara yaptılar. Buckhingam Sarayı'nda DARBE planları yapıp yürürlüğe koydular.
Hatta PARALEL ORDU bile kurdular.
Selanik'te kurdukları ORDU ile İstanbul'a yürüdüler.
Gelen Ordu Osmanlı elbisesi giyiyordu.
Askerleri TÜRK ve MÜSLÜMAN görünen yabancılardı. 31 MART Vakası ile Sarayı koruyan Türk subaylarını ve askerlerini, Osmanlı Ordusu elbisesi giyen BULGAR caniye kurşunlattılar.
O askerlerimizi Ermeni mezarlığında Toplu Mezara gömdüler.
MASON yerli Paşalarla çıkardıkları ayaklanmalarda SARAY'a kadar girdiler.
Kendi uydurdukları YOLSUZLUK senaryolarına, kendileri de inanmıştı.
Sultan Abdülhamid'in olmayan hazinelerini aradılar günlerce.
Dedik ya senaryolar hep aynı.
100 yıl sonra değişen bir şey yok.
Bugün de PARALEL ORDULAR kurdular. Türk ORDUSU'na ve DEVLETİ yönetenlere her yerden saldırıyorlar.
SERMAYE BARONLARIYLA ittifaka girerek yapıyorlar hem de.
Çünkü tarihte hep böyleydi, şimdi de böyle olmalıydı. Bu senaryo hep kazanmıştı.
Anadolu'dan gelen Sermaye'ye de savaş açtılar. Bu ülkeyi kalkındıracak her büyük projenin sahibi İŞADAMI'nı hapislere atmaya kalktılar. 3. Köprü, 3. Havalanı projelerine bile saldırdılar.
İran'dan 87 MİLYAR dolar getiren HALKBANK'a hücuma geçtiler. Millileşen MİT'i Adana'da yerlere yatırdılar.
Son olarak önceki gün bu ülkeye yılda 14 MİLYAR DOLAR kazandıran THY'ye hücuma geçtiler. "Uçaklarla Nijerya'ya gizlice silah sokuyor" diye yaygara yapıp dünyaya İSPİYONLADILAR.
Halbuki her devletin uçağı, yasal yolarla silah satan firmaların ürünlerini alır, gideceği yere götürür. THY'nin gizli yaptığı hiçbir şey yok. Hepsi kayıt altında.
Bu ülkede silah üretiliyorsa tabii ki alıcısı varsa yasal yollarla satılacak.
ABD veya İngiltere dünyayı silaha boğuyor. Ne yani o silahları ışınlayarak mı gönderiyorlar?
Dedik ya ALGI İmparatorlarına çalışan yerli PARALEL ORDULAR işbaşında.
Tek hedefleri var o da tarih boyunca kendilerine verilen AYNI görevi ifa etmek; Yani İNDİRMEK.
30 Mart seçimleri bir MİLAT olacak.
Bunu biliyorlar ve kapalı kapılar ardında planlar yapıyorlar. "30 Mart'ın ertesi gün yeni bir 31 MART VAKASI'nı nasıl hayata geçiririz" diye.
Burada önemli olan biziz...
Evet biz ne yapacağız?
Mart KEDİSİ olup çatıdan mı bakacağız?
Bekir Hazar
