Lenin'in kökenin Yahudi olduğuna yönelik dedikodular Moskova
müzesinin bu konudaki belgeleri açığa çıkarmasıyla sona erdi. Müze
Bolşevik liderler hakkında pek çok belgeyi günışığına çıkardı.
Moskova'daki
Devlet Tarih Müzesi'nde sergiye çıkarılan belgeler arasında Sovyetler
Birliği'nin kurucusu ve Bolşevik Devrimi'nin lideri Vladimir Ilyiç
Lenin'in ablası Anna Ulyanova tarafından 1932 yılında i Josef Stalin'e
yazılan bir mektup, Lenin’in Yahudi kökeni ile ilgili tartışmalara son
noktayı koyuyor. Mektupta, büyük babalarının (annelerinin babası) 18. ve
19. yüzyıl Rusyası'ndaki Yahudi karşıtı ‘Yerleşim Sınırlandırması’
politikasından kurtulmak ve daha yüksek eğitim hakkını elde edebilmek
için Hıristiyanlığa geçen Ukraynalı bir Yahudi olduğunu belirtiliyor.
Mektupta,
"Yoksul bir Yahudi ailesinden gelen büyük babamızın vaftiz
sertifikasına göre babası (Ukrayna'nın batısındaki bir kent olan)
Jitomir'de yaşayan Moses Blank adında biri. Vladimir Ilyiç Yahudiler
hakkında her zaman iyi düşündü. Benim daha önce de kuşkulandığım
kökenimizi, o (Lenin) sağken bilemememizden dolayı son derece üzgünüm"
ifadelerine yer verildi.
Stalin'den, Lenin döneminde
başlatılan Yahudi düşmanı akımlarla mücadele etme çalışmalarını
sürdürmesini isteyen Ulyanova, "Son yıllarda Yahudi karşıtlığının
komünistler arasında bile yeniden güçlenerek arttığını duyuyorum. Bu
gerçeği kitlelerden saklamak yanlış olur" ifadelerini kullanıyor.
Lenin
döneminde başlatılan Yahudi kültürünün geliştirilmesi çalışmaları,
Stalin'in Komünistler arasındaki Yahudileri temizlediği ve tüm Sovyet
Yahudilerini Çin sınırındaki bir bölgeye yerleştirme planını devreye
soktuğu 1930'lu yılların başına kadar sürmüştü.
1870
yılında doğan Lenin kendisini Rus olarak olarak ifade etmişti. Lenin'in
resmi biyografisi yeğeni Olga Ulyanova tarafından yazılmış ve
biyografide ailenin Rus, Alman ve İsveç kökeni olduğu kaydedilmişti.
‘STALİN MEKTUBU GİZLEDİ’
Devlet
Tarih Müzesi yetkilisi Tatyana Koloskova, Stalin'in Ulyanova'nın bu
isteğini görmezden geldiğini ve mektubun tamamen gizli kalması
talimatını verdiğini kaydetti.
Ulyanova'nın mektubu Rus
tarihçilerin eline 1990'lı yılların başında geçmiş, ancak gerçekliği
konusunda tarihçiler arasında derin bir görüş ayrılığı çıkmıştı.
Çarlık
Rusya'sı döneminde Yahudilerin büyük çoğunluğuna, "Yerleşim
Sınırlandırması" adı verilen program çerçevesinde günümüzde Litvanya,
Belarus, Polonya, Moldova, Ukrayna ve batı Rusya'nın bir bölümünü
oluşturan bölgede yaşama izni veriliyordu.
TROÇKİ DE YAHUDİ’YDİ
Dönemin
Rus yönetimine karşı mücadele başlatan Bolşeviklere çok sayıda Yahudi
de destek vermiş, Bolşeviklerin 1917 yılında iktidara gelmesinin
ardından Komünist Parti üst düzey yönetiminde de çok sayıda Yahudi yer
almıştı. Komünist Parti'nin en tanınmış Yahudi kökenli üyelerinden biri
ise gerçek adı Brontstein olan Leon Troçki'ydi.
‘LENİN, STALİN’DEN ZEHİR İSTEDİ’
Lenin'in
en küçük kızkardeşi Mariya Ulyanova'nın 1922 yılında yazdığı belirtilen
günlüğünde, aynı yıl ağır şekilde felç olan Lenin'in Stalin'den
kendisine zehir getirmesini istediğini belirterek, "Kendisi bu talebini
yerine getirmesi için rastgele Stalin'i seçmiş değil. O Stalin'in
kararlı bir Bolşevik, her türlü duygusallıktan arınmış doğru bir yoldaş
olduğuna inanıyordu. Başka kim Lenin'in hayatını sona erdirmeye cüret
edebilirdi?" ifadesine yer veriyor.
Günlükte, Stalin'in
Lenin'e yardım etme sözü verdiği ancak diğer politbüro üyelerinin bu
talebi kabul etmediği vurgulanıyor. Stalin'in sürgün gönderdiği Troçki,
hatıralarında Lenin'i Stalin'in zehirlediğini iddia etmişti.
111 BELGE GÜNIŞIĞINA ÇIKTI
Müzede
bir çoğu ilk defa olmak üzere sergilenen 111 belgede Sovyetler Birliği
dönemindeki üst düzey yöneticilerle ilgili ilginç bilgilere yer
veriliyor.
Belgelerden birinde 1934 yılında gözaltına
alınan ve gerçek adı Rosenfeld olan eski Komünist Parti Politbüro üyesi
Lev Kamenev'in Stalin'e mektubunda, "Bütün bedenim parti liderliği ve
parti için tereddütsüz ve sorgusuz aşkla dolu olduğundan beri öğrendiğim
şey, Merkez Komite'nin her adımına ve sizin aldığınız her karara
inanmaktı. Bana tuhaf gelen ve iğrendiren insanlarla ilişkim olduğu
iddiasıyla gözaltına alındım" sözleri yer alıyor.
Ancak Stalin'in bu mektubu da dikkate almadığı ve Kamenev'in 1936 yılında infaz edildiği belirtiliyor.
BUHARİN’DEN STALİN KARİKATÜRÜ
Müzede, Sovyet Politbüro üyeleri tarafından çizilen karikatürlere de yer veriliyor.
Komünist
ideolojinin önde gelen isimlerinden Nikolay Buharin'in çizdiği bir
karikatürde Stalin dev ve abartılı bir burunla, ağzında piposuyla tasvir
ediliyor. Buharin'in karikatürlerinden birinde ise bir başka üst düzey
yetkili, Kızıl Ordu'ya karşı 1917-1923 yılları arasında savaşan ancak
başarısız olan Beyaz Ordu üniforması içinde resmediliyor.
Sovyet
döneminin önde gelen ekonomistlerin Valeriy Mejlauk da çizdiği bir
karikatürde Troçki'yi "Başıboş dolaşan bir Yahudi" ve bir Maliye
Bakanını da beceriksizse dolanan biri şeklinde tasvir ediyor. Mejlauk'un
çizdiği karikatürde, Stalin'in, Maliye Bakanının "testislerinden
asılması" önerisinde bulunduğu kaydediliyor.
Yetkililer,
Buharin ve Mejlauk'un yanı sıra adı verilmeyen Maliye Bakanının 1938
yılında tutuklanarak idam edildiğini kaydettiler.
Devlet Tarih Müzesi'ndeki sergi 3 Temmuza kadar açık kalacak.