sayfalar

23 Ocak 2014 Perşembe

Bir Türk'ü öldür, rahat et

Londra'da yayınlanan Middle East Review adlı dergi yıllar önce şöyle bir haber yayınladı. "İsrail Başbakanı Menahem Begin bir Türk'ü öldür rahat et diyor." İsrail konsolosu hemen bir açıklama yaptı; "Başbakanımız böyle bir söz söylemedi" diye.

Ve arkasından ekledi; "Bir Türk'ü öldür, rahat et sözü bir özdeyiştir.
Bir İsrail atasözüdür."

Rus ordusunda bir Yahudi asker Türkler'le savaşa gidiyor.
Annesi "Bir Türk öldür dinlen...
Sonra bir Türk daha öldür ve dinlen" diyor.

Yahudi asker, "Peki Türkler beni öldürürse anne" diye soruyor. "Yavrum seni neden öldürsünler, sen onlara hiçbir şey yapmadın ki" cevabı geliyor.

Lübnan Kasabı ünvanıyla geçtiğimiz günlerde ölen Ariel Şaron da, İsrail Savunma Bakanı'yken İtalyan gazetesine işgal planlarını anlatıyordu. "Türkiye İsrail'in ilgi alanı içinde" diyordu Şaron. Irak'ın kuzeyini, Kandil Dağı'nı yıllarca kullandılar bize karşı.
Teröriste silah yağdırdılar.

Bir diğer komşumuz İran'da bölücülere üsler açtılar.
Suriye, Hatay bölgesini istiyordu.

Yunanistan, yıllarca hemen dibimizde düşman edildi bize.
Her yerden ablukaya aldılar.

Tek amaç vardı; bu ülkeyi paramparça etmek ve dağıtmak.
Çünkü İsrail'i kuran dünya baronları böyle istiyordu.
Ortadoğu, enerji hatları, petrol yatakları aşkı vardı ortada.

Paradorların tek hedefi daha fazla kazanmaktı.
Osmanlı'yı yıktıktan sonra 1975'te Bilderberg'in İzmir Çeşme toplantısı ile bu ülkeye kök saldılar iyice.

Yeni Asır Gazetesi o günlerde "Tek kelime ile DÜNYA EKONOMİSİNİ ALLAK BULLAK EDEBİLECEK KADAR VARLIKLI BANKERLER İzmir'de buluştu" diye haber yapıyordu.

Toplantı sonrası Amerikan Manhattan Bankası Yönetim Kurulu Başkanı ve ABD Başkan Yardımcısı'nın kardeşi Yahudi banker Rockfeller soluğu Ankara'da aldı.

Başbakan Ecevit ve kurmayları ile toplantı yaptı. Toplantı bittiğinde Ecevit kimseye SIR vermedi.

Hatta CHP'lilere "Fazla ısrar etmeyin, partiden istifa ederim" diye tehdit savurdu.

Ve o yıllarda Malazgirt Savaşı'nı unutan TRT'de "İnsanlığın Yücelmesi" diye bir program yayına verildi.

O programda Türk Milletine şöyle sesleniliyordu; "Vaad edilmiş bir toprak, yeni bir yaşam yok bunun sonunda.
Yakub'un yaptığı gibi...
Yeşua, İsrail kavmini vaad edilmiş toprağa götürürken..."

Ve sonunda Türk halkı şöyle BİLİNÇLENDİRİLİYORDU(!) "İsrail kavimleri Mezopotamya'ya girmek için savaşıyordu.

Anadolu'nun güney sınırını çizen dağlardan Batı'da Akdeniz'e, aşağıda Basra körfezine uzanan bu bölgeye girebilmek için İsrail kavimlerinin Eriha'yı ellerine geçirmeleri gerekiyordu."

Evet her yerde BARONLARIN kurduğu İsrail vardı.

Devlet televizyonundan bile propaganda yapacak kadar güçlüydüler içimizde.

1950'lerde MİT'in maaşlarını bile CIA ödüyordu. Böylesine gayr-ı MİLLİ'ydik.

Bu ülkeyi kardeş kavgasıyla darmadağın etmek ve yutmak istiyorlardı.
Ankara ne zaman "Yeter artık" dedi, Kürtlerle kucaklaştı işte o zaman gürültü koptu.

Tüm operasyonların ardında bu gerçek var.
Bizim TIR'larımıza bile bize operasyon yaptırıyorlar.
O kadar uzağız MİLİ DEVLET olmaya.

Ne zaman ki bize operasyon yapanlara operasyona gideceğiz...
İşte o zaman Türkiye MİLLİ DEVLET olacak...
Bunu başaracak kudret ve İRADE var artık.

Zaten bunu gördükleri için panikteler.
Ve indirmek için çırpınıyorlar.
Çırpına çırpına birgün bir yerlerine İNME inecek...
Kimse merak etmesin.

Bekir Hazar - Takvim