Çocuğunuzu, büyütmesi için Hindu tapınak rahibine ya da spritüalist-şeytani öğretiler veren bir medyuma(şeytanın elçisine) emanet eder misiniz?
Oysa bugün televizyon, çocuğu, bir öğretmenden çok daha fazla etkileyebilir. Çağımızda çocuklarımızı, sonuçlarının ne
olacağını düşünmeden televizyonun karşısına oturtuyor ve onun her türlü yönlendirilmesine müsaade ediyoruz. Masum görünen çizgi filmler, çocuklarımızı kontrol altına alıyor. Kişiliklerini, huylarını biçimlendiriyor.
Avatar karakteri, kuyruklu yıldızın Dünya'ya gelmek üzere olduğu bir dönemde, işbaşı yapar.
Aşağıda örneklerini vereceğimiz çizgi filmlerde, kişiliklerinin geliştiği, fikirlerinin oluştuğu dönemlerde; çocukların bilinçaltına birtakım mesajlar kazınmaktadır.
Örneğin; birçok dile çevrilerek çocukların gözdesi olmayı başarmış Pokemon(Cep Canavarları); Amerika, Asya ve tüm Avrupa'da izlenme, satın alınma ve okunma rekorları kırmıştır. Bizim dünyamıza benzer; ancak çeşitli güçleri olan şekil değiştiren, duyguları olan yaratıklarla dolu hayali-fantastik bir dünya. Çizgi filmdeki çocuklar, çeşitli formlardaki yaratıklarını hiçbir zaman yanından ayırmıyor ve her şeye karşı onları tercih ediyor.
POKEMON-BEYBLADE-BEN10
Pokemon, çocukları o denli etkilemiştir ki; çocukların kendisini pokemonzannederek balkondan atlayıp yaşamını sonlandırması sonucu bazı ülkelerde yayından kaldırılmıştır.
Bu tür bir başka çizgi film olan "Beyblade", çocukların oyuncaklarından çıkan sözde kutsal canavarların(!) savaşını konu alıyor. Yine çocukların, oyuncakları ve bu hayalet benzeri canavarları için yapamayacağı şey yok.
Bir başkası "Ben10", koluna taktığı bir form değiştirme saati ile 10 farklı ve iğrenç görünümlü canavara dönüşebilen çocuk, başka dünya dışı(!) canavarlarla savaşıyor.
Bu filmlerde tamamen iğrenç, abuk sabuk görünümlü canavarlar, daha küçücük çocuklara çok sempatik gösteriliyor.Çocuklar bu uzaylı(!) yaratıkların bazılarını sevip bazılarındansa korkuyor. Sonuç olarak bu tarz çizgi filmlerle; çocuklar, sözde dünya dışı iğrenç görünümlü varlıklara (gerçekte cin-şeytanlara) alıştırılmaktadır. Aile sevgisi, ahlaki değerler, "doğru söylemek gibi değerlerin hiç vurgulanmadığı çizgi filmlerde, "kahramanlar"ın en büyük dostu "canavarlar" gösteriliyor.
Bu filmlerin hedef kitlesi; 6 yaşındaki çocuklardan tutun da, 20'li hatta 30'lu yaşalara kadar çıkabiliyor. Bu yazımızda, son dönemin en meşhur ve sevilen çizgi dizilerinden "Avatar(kurtarıcı çocuk) çizgi dizisi"ni irdeleyeceğiz. "Avatar çizgi dizisi", 6 yıllık uzun bir çalışmanın ürünü. İlk sezonu 2005 yılında yayınlandı. Dizinin bir bölümünün ulaştığı en büyük izleyici sayısı tam 4,5 milyon. 3 sezonluk çizgi film, 2009 yılında tamamlandı. 2010 yılında ise Dünya çapında sinema filmi yayınlanacak. Ülkemizde bile birçok fan siteleri, blogları mevcut ve bilgisayar oyunları ile çizgi filmle verilmek istenen mesajlar canlı tutuluyor. Böylece çocuklar ve gençler, sürekli adeta beyin kontrolüne tabi tutuluyor.
Ateş Ulusu'nun Lordu Ozai
FİLMİN ÖZETİ VE ÖNEMLİ KAVRAMLAR
Çizgi dizide, dünyayı ele geçirmek isteyen, kötü rol verilmiş bir güçvar. Bu kötü rol, ateş ulusuna(milletine) verilmiş. Ateş ulusu; sözde huzur ve refahın tüm dünyaya yayılması adına dünyayı ele geçiriyor. Kendisine teslim olanları sömürü kolonileri haline getiriyor, karşı gelenleri ise ortadan kaldırıyor. Herkesin, kendilerinden korktuğu, bir korku imparatorluğu kurmaya çalışıyor. Dizide, ateş ulusu,"küresel bir dünya devleti" kurarak dünyayı yönetmek isteyen, zayıf ülkeleri sömürgeleştiren, gerektiğinde askeri müdahale yapabilen ve çağdaş yaşam getiriyoruz diyerek insanları köleleştiren bir güç olarak ortaya konmuş.
Dizideki bu küresel güç, elbette bugünkü "egemen küresel güc"ü çağrıştırıyor.
Kötünün belirgin hale gelmesinden sonra, izleyicilere bir kurtarıcı sunuluyor. Dinlerin tek(New Age)dinine dönüştüğü bir dünyada; herkesin bildiği, inandığı ve beklediği; havayı bir bulut gibi hareket edebilecek şekilde kullanabilen, ateşi, suyu ve toprağı kontrol edebilen bir kurtarıcı.. Sevgi, barış, huzur, denge kurma denince akla gelen tek kişi, yani Avatar. Avatar'ın da içlerinden çıktığı Hava bükücüler olarak adlandırılan bir toplum var. Bunlar anası, babası ve ailesi olmayan Tibet'teki gibi bir keşiş toplumu. Seneler önce denize düşmüş olan Avatar, kendine buzdan bir alan oluşturuyor ve 100 yıl sonra güney kutbunda bir buz dağının içinde tesadüfen bulunuyor.
Filmdeki hava bükücü
Bu vasıflardaki kurtarıcı "Avatar"ın, Peygamberimiz'in tanımladığı "Mesih Deccal"e çok benzediğini hemen ilave etmeliyiz.
Çizgi dizide, iki kürek kemiği arasında "peygamberlik mührü"nü çağrıştıracak bir yarası olan Avatar'ın, önce öldüğü ama daha sonra kutsal bir su yardımıyla tekrar dirildiği de anlatılıyor.
Ateş ulusunun gücü, Dünya'ya bir kuyruklu yıldız geldiğinde çok daha artıyor. Bu sebeple, kötü ateş ulusu, yeni bir kuyruklu yıldız tehditiyle karşı karşıya olan Dünya'yı, tamamen ele geçirme planı yapıyor.
Ancak seneler önce kaybolan Avatar geri geliyor ve olağanüstü güçlere sahip bir kurtarıcı olarak dünyayı böyle bir zulümden kurtarıyor.Avatar'ın dünyayı kurtarmasından sonra ise herkesin huzurla yaşadığı "altın bir çağ" başlayacak. Ateş ulusu kötü rolde olmasına rağmen, ateş ulusunun kralı yenildiğinde; yine filmde işlenen "ying-yang felsefesi" ışığında; "kurtarıcı mesih Avatar"; tüm ateş ulusunun iyi yönünü ortaya çıkaracak ve sevgisiyle onları da kurtaracak.
"İblis'in Kadim Planı"nındaki "dualit"e aynen böyle işletilecektir. "İblis'in sağ kolu", insanlığı kurtarmak isteyen "insani ve şeytani meleksi(!) güçleri"; "sol kolu" ise kötü uzaylı rolündeki "şeytani ve insani küresel güçler"i temsil etmektedir. "Kötü küresel güc"ün tüm kötülükleri ifşa edilecek; bir taraftan gücü elinden alınacak; diğer taraftanda "kurtarıcı mesih deccal"e boyun eğdirilerek; sözde sevgi, barış ve kardeşliği temsil eden "İblis'in sağ kolu"na, "sol kolu" da katılmış olacaktır.
Nitekim İblis'in kölesi şeytanlar, medyumlar aracılığıyla celselerde insan yandaşlarına; "siz yeni enerjilersiniz, ancak eski enerjileri(karanlık enerjileri) de içinizde barındırmalısınız" şeytani felsefesini, bu maksatla sürekli fısıldıyorlar.
Çizgi dizide farklı karakterlere yer verilmiş. Örneğin, Ateş milletinin başına, babasından sonra yüzünün bir tarafı yandığı için yaralı olan oğlu geçer ancak bu çocuk Avatar'a tamamen bağlıdır. Ayrıca, gerek kurtarıcının eğitiminde yol gösterici olan ve gerekse de ateş ulusunun işlerine müdahalelerde bulunabilen "üstatlar"dan kurulmuş Beyaz Lotus çetesi adında bir çetenin varlığından bahsediliyor. Bu üstatlar çetesi, mason üstatları çağrıştırıyor. Bilinmelidir ki; masonluğun kurucusu ve mimar tanrısı İblis'tir.
Güya okyanus ve ay ruhları gibi en eski ruhlar bütün olayların başından beri varlar. Bu ruhlar dünyaya geçmek için ölümsüzlüklerinden vazgeçmişler. Ayrıca toprak altında kalmış çok büyük bir kütüphane var ve sorumlusu büyük bir"baykuş". O da "her şeyi bilen ruh" diye tanımlanıyor.
Sözde dünyayı seçen bu ölümsüz ruhlar; elbette şeytanlardır. Ölümsüz oldukları da, ruh oldukları da sık baş vurdukları yaldızlı yalandan ibarettir. Dünya'da yaşıyorlar; insanlardan oluşturdukları ışık işçileriyle(!) dünyayı ele geçirip, "Deccal"le beraber yönetecekler. Amaçları ve yeminleri bu.. Kendisini herşeyi bilen Ruh; Beyaz Ruh diye takdim eden İblis'tir. Her şeyi bilen Allah'tır. İblis ise elbette insanlık tarihinin şahidi olarak birçok şeyi bilen"Baykuş"tur.
FİLMDE: VERİLEN MESAJLAR
Yüzüklerin Efendisi'ndeki "Şeytanın medyumu" olan Gandalf'a benzetilmiş; önceki medyum Avatar Roku.
İblis, kadim planını gerçekleştirmek için, adeta oyununu çocuklar üzerine kurmuştur. Çocukların anlayacağı ve seveceği dilde bir animasyon olanAvatar çizgi filminde de; tıpatıp Deccal'in özelliklerine sahip olan bir"kurtarıcı Avatar" pazarlamıştır:
Çizgi filmdeki kurtarıcıya verilen "Avatar", şeytani Hint felsefesinden gelen ve "çok yüzlü Deccal"in sıfatlardan biridir. Hint mitolojisinde Avatar, iniş demektir. Avatar, Hint tanrılarından Vişnu'nun ruh halinden cisim haline geçmesi anlamında kullanılmıştır. Vişnu, sözde son olarak tam bir yetkinlikle, dünyanın sonuna doğru Avatar olarak gelip, insanlığı kurtaracaktır. Çizgi dizide de; Avatar'ın daha önce sayılamayacak kadar çok geldiği anlatılmıştır.
Ayrıca çizgi filmde Avatar'ın diğer ismi "ölümlü dünyaya inmiş kutsal medyum" diye geçmektedir. Bu ifade zaten tek başına Avatar'ın ne kadar şeytani bir karakter ve Deccal kopyası olduğunu anlatıyor. Çünkü "medyum"; kendilerini melek diye yutturan İblis'e ve köleleri olan şeytanlara elçilik eden insanların ünvanıdır. İblis, her zaman, Yüzüklerin Efendisi'ndeki Gandalf gibi kendimedyumlarını, kahraman olarak sunmaktadır.
Çizgi dizideki Avatar; suya, ateşe, toprağa ve havaya hükmedebilmektedir. Deccal de, Peygamberimiz (s.a.v.)'in sahih hadislerinde belirttiği üzere; havayı yöneterek hareket edecek ve istediği yere yağmur yağdırabilecek, bir elinde ateş ve bir elinde suyla tanrılık taslayacaktır.
Avatar, buz küresinin içerisinde.
Avatar, aynen "Deccal"in, küresel gücün çıkaracağı "sahte Deccal"i alt edip; dünyayı ateş ulusunun pençesinden; yani kötü küresel güçlerin elinden kurtaracak; ve geçici "şeytani altın çağ"ı başlatacaktır.
Çizgi dizide, Avatar, suya düşüp kaybolmuş ve insanlığı kurtarmak için geri gelmeden önce yıllarca bir buz küresinin içinde kalmıştır. Bu, kuyuya düşüp kaybolan ve geri geleceği sanılan "kayıp imam"; yanimehdi(!) beklentisini de çağrıştırmaktadır.
Avatar'ın içinden çıktığı hava ulusu, tamamen, Budist ve Hintfelsefesine dayalı bir hayat süren, yüksek dağların tepelerinde yaşayan, anası babası olmayan, aile yaşantısı olmayan dazlak keşişlerden meydana gelmiştir. Bu öğretiler, bilindiği gibi meditasyon ve yoga gibi birçok unsuru ve insanın ilahlaştırılması gibi "şeytani öğretiler"i içinde barındırır.
Dizide; kuyruklu yıldız konusu çok vurgulanmaktadır. Avatar karakteri, yukarıda bahsedildiği gibi, kuyruklu yıldızın Dünya'ya gelmek üzere olduğu bir dönemde, insanların imdadına yetişiyor. Kur'an ve hadisler ışığında biz biliyoruz ki; "Dünya'ya kuyruklu yıldızın çarpması" sonucu; yere batmalar, veba-hastalıklar ve kıtlık gibi felaketler olacaktır. Kendisini kurtarıcı mesih olarak takdim edecek olan Deccal'de, muhtemelen bu felaketlerin arkasından ortaya çıkacaktır.
Ateş Ulusu'nu(Küresel Gücü) mağlub eden Mesih Deccal(Avatar), Ateş Ulusu'nun oğlunu barış ve sevgi adamı yaparak kendisine bağlıyor. Resimde bir gözüyanmış(kör) Ateş Ulusu'nun oğlu; Deccal yardımcısı.
SONUÇ
"Avatar çizgi dizisi" sinemadaki "Avatar filmi"nden hiç geri kalmıyor. Yakında sinema filmi de gösterime girecek olan bu popüler çizgi dizide; Hint felsefesi ve Budizm'e ait şeytani öğretiler, Allah'ın, haşa zalimmiş gibi gösterilmesi ve dünya insanlığını İblis adına ele geçirecek olan "Deccal"in"kurtarıcı mesih(Avatar)" olarak sunulması gibi birçok aldatıcı mesajlarverilmiştir.
6 yaşındaki çocuklardan 30'lu yaşlardaki gençlere kadar birçok hayranı bulunan, baştan sona ruhçu, Budist ve şeytani öğelerle bezeli "Avatar çizgi dizisi", diğerleri gibi müthiş bir "beyin yıkama ve aldatma makinası" olarak çalışmaktadır. Bu 3 sezonluk "maksatlı ve şeytani çizgi dizi"yi baştan sona izleyen bir çocuğun veya gencin ne hale geleceğini artık siz düşünün!.."
| Murat Reis
bu yazı www.yaklasansaat.com sitesinden alıntıdır
|
