sayfalar

23 Şubat 2012 Perşembe

che guevara ariel şaron akrabalığı


Oktan Keleş, 15.08.2007 tarihinde açıklamıştı: (http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=15)  Che'nin Ortadoğu'ya neden gidip geldiğini ve İsrail ile olan akrabalık bağlantılarını. O yazısında demişti ki: "Che Guevara. Desek ki bu şahıs, İsrail kasabı Ariel Şaron'un akrabasıdır ve Şaron da Che Guevara'nın dayısının oğlu.


Che'nin annesi Rus asıllı Yahudi Celia de la Serna Arjantin'e göç eder ve ismini değiştirir.( Theodor Herzl'e bir Yahudi devleti'nin nerede kurulacağı sorusuna karşılık Herzl, iki öneride bulunur: Filistin yada Arjantin.) Arjantin’in başkenti Buenos Aires'te mühendis Ernosto Guevara Lynch ile evlenir. Bu evlilikten Che doğar. Che'nin annesi ölürken bu aile sırrını Che'ye verir belgelerle. Che'nin dayısı Samuil Filistin’de hayatını sürdürmüş. Ayrıca Che'nin annesi Şaron'la birlikte yaşamıştır.

Che 1960'lı yıllarda İsrail'e sık sık gizlice isim değiştirerek giriyor. Ariel Şaron kontrolünde buradaki dinî Yahudi okullarında eğitim alıyor. Sonrası malum: Dünya sahnesi'ne çıkarılıyor. Tıpkı daha önce çıkarılan onlarca figüran gibi."

Oktan Keleş'in o yazısını neden bugün konu edindik? 3 Aralık 2010 tarihinde medyada bir haber yer aldı: "Che Guevera, Küba devriminden sonra Üçüncü Dünya ülkeleriyle irtibatı arttırmak için gittiği Suriye'de Emeviyye Camii'ni de ziyaret etmiş..."

Haberin ayrıntıları medyada şu şekilde yer aldı:
"Soğuk savaş yılları arasında Sovyet-NATO gerilimi arasında 'Üçüncü Dünyacı' bir yapılanmanın başarıya ulaşması için Che Guevera'nın 12 Temmuz 1959'da aralarında Suriye, Pakistan, Sudan, Mısır, Fasgibi aralarında  birçok Müslüman ülkenin bulunduğu 14 ülkeyi kapsayan geziye çıktı, diplomatik görüşmelere imza attı.
Üçüncü Dünya bloğu için en somut adımların atıldığı görüşmelerde Che Guevera'nın ziyareti Suriye'nin bağımsızlık kazanmasının ardından ilk devlet başkanı olan Şükrü el Kuvvetli tarafından memnuniyetle karşılandı.
Gulf News yazarlarından Sami Moubayed görüşmenin Latin Amerika-Suriye arasındaki dostane ilişkileri geliştirmeye yönelik önemli bir kilometre taşı olduğu saptamasında bulunup, Che'nin Şükrü el Kuvvetli'yi Suriye'nin Üçüncü Dünya kapsamında kalarak bir dış politika ortaya koyma çabalarından dolayı takdir ettiğinin altını çizdi.."

 Che'nin Ortadoğu'da cirit atmasının asıl amacı gerçekten de, "Küba devriminden sonra Üçüncü Dünya ülkeleriyle irtibatı arttırmak mı?" Yoksa İsrail'e, akrabalarının yanına gitmek ve İsrail'de özel eğitimlerden geçmek için bu ülkeleri paravan olarak kullanmak mı?
Karar sizin...