Tarih mesnet tutulursa Yahudiler milattan binlerce yıl önce Tiksos krallarından Nob zamanında, Yusuf Peygamberle Mısır'a girdiler. Mısır firavunu bir rüya görür.Bu rüyayı Yusuf (a.s.) yorumlar. Bu hal firavunun hoşuna gider ve Yusuf’a (a.s.) "Senin gibi akıllı ve hikmetli adam yoktur. Sen evimin üze-rinde bulunacaksın ve bütün kavmim senin emrin üzerine idare olunacaktır. Ben yalnız tahtta senden büyük olacağım. Bak seni bütün Mısır diyarı üzerine koydum. Firavun mührünü parmağından çıkarttı Yusuf'un parmağına taktı. Ona ince keten elbiseler giydirdi. Boynuna altın zincir taktı. Onu kendisinin ikinci arabasına bindirdi. Ve önünde diz çökün diye bağırdılar ve onu Mısır diyarı üzerine koydu. Firavun Yusufa dedi: Ben Firavunum. Bütün Mısır diyarında bir kimse iznim olmadıkça elini ayağını oynatmayacaktır dedi. Tekvin Bab-41
(Yahudilerin Tevrat kitabından) Daha sonra Yusuf peygamberin (s.a.) babası Yakup aleyhisselam ile 70 kişilik bir kafile Mısır'a girdi. İsraiIoğulları Mısır'da Nil deltasının etrafına yerleştiler ve çoğaldılar.
Zira Mısırlılar Yahudilerle (İbranilerle) ekmek yemezlerdi çünkü bu Mısırlılar indinde mekruhtu. Tekvin Bab 43/32
Yusuf Peygamberi kuyuya atan bunlardı sonra gidip buğday isteyenler de bunlardı. Mısır halkı Yahudilerle aynı sofraya oturmaktan imtina ettikleri Tevrat ta, yukarıda geçmektedir. Mısırlılar gayet dürüst, Örfüne geleneklerine bağlı binlerce yıllık medeniyet kurmuş, dünyanın 7 harikasından bin olan Ehramların sahibiydiler. Firavunlardan birinin yaptığı duayı aşağıya alıyoruz. Bu dua Mısır'da bulunan tabletlerden alınmıştır.
"Eşyayı görerek bu mahalden -Dünyadan- çıktım, orada ben hakikati söyledim, adalet yaptım, benden sonra gelecekler bana iyi muamele edin. Atanıza hürmetkar olun, şikayet etmedim. Öldürmedim ey hak ve adalet ilahı... hiç kimseye iftira etmedim. İnsanlara karşı hiçbir sahtekarlıkta bulunmadım, hiçbir dul kadına zulmetmedim.. Mahkemede yalan söylemedim, menhiyattan hiçbir şey yapmadım. Hiçbir ameleye hiçbir gün yapabileceğinden ziyade gördürmedim. Tembel olmadım, işsiz durmadım, insan öldürmedim, mabetlerin ekmeğine almadım, ölülerin sargılarını, erzaklarını almadım, hileli kazanç yapmadım İlah"
"Dünya İle rabıtasını kesmeyen yahut kesmek istemeyen ruh CENKTEN ÇEKİLİR bir daha da cenge iştirak edemez. 0 vakit ilahi kıvılcımdan mahrum kalan insan artık ruhsuz bir alet gibi yaşar, hayvan menzilesine iner. Ekseriya da sabır ve cesaretle muzaffer olur. Bağlarından kurtulmuş olan ruh iyiliği ister. Gözü karartan madde örtüsünün içinden ebedi olanı görür.
Türk tarihi cilt 8 Sayfa 144-153-141 Dr. Rıza Nur Mısırlıların çocuklarına nasihati "İlim öğrenmeye gayret et, ilmi annen gibi sev çünkü ilimden kıymetli bir şey yoktur, tembellik ve havailik ile hiçbir gün geçirme yoksa kamçıyı yersin, senden yaşlı ve terbiyesi yüksek olana hürmeti unutma, onlar ayaktayken oturma."
Mısır milletinin şu ahlak anlayışıyla Yahudi ahlak anlayışı taban tabana zıttır. 70 kişilik Yahudi aşiretini bir millet haline getiren Mısır'dır. Yahudiler 4-5 asır içinde Mısır'da çoğalıp milyonları buldular ve Mısır ülkesini felaketlere sürükleyip tarihten sildiler.
Firavun rüyasında Filistin'den çıkan bir ateşin sarayını yaktığını görür, bunu kahinlerine anlatır. Kahinler İsrail oğullarından çıkacak bir kişinin firavunun saltanatını yıkacağını söylerler. Bunun üzerine Firavun bu çocuk ne zaman anne rahmine düşecek diye sorar. Kahinler falan gece bir yıldız doğacak eğer o yıldız doğarsa bil ki o çocuk anne rahmine düşmüştür, derler. Firavun o gece geldiğinde İsrail oğullarının kadınlarıyla erkeklerinin çadırlarını ayın ve o gece hiçbir İsrailli kansıyla yatmayacak diye emir verir.
Çadırları kontrol etme görevini de bir komutana verir. Ne var ki bu komutan İsrail oğullarından Musa’nın (as) babasıdır. Musa’nın (as) babası gece çadırları gezerken ansızın bir fırtına çıkar, komutan kendini bir çadıra atar bu çadır Musa’nın annesinin çadırıdır, Musa’nın babası hanımının uykuda olduğunu, rüzgarın üzerini açtığını görür ve canı hanımını arzular. Olan olmuştur. Musa (as anne rahmine intikal etmiştir, sabah yıldız doğar kahinler feryat ederler, herkes hesaba çekilir, komutandansa kimse şüphe etmez. Firavun tedbir olarak bir sene içinde doğan erkek çocukların öldürülmesini emreder. Ne var ki ilahi kader Musa’yı firavunun sarayında büyütür. Kur'an bu hadiseyi şöyle nakleder:
"Hani o firavun sizin oğlanlarınızı öldürüyor, kızlarınızı diri bırakıyordu."
İşte firavun bu zulmü işlemeye başladıktan sonra üç bin senelik Mısır dağılmıştır, demek ki zulüm payidar olmuyor. Efendimiz (SAV) bir hadisinde "Küfür devam eder fakat zulüm devam etmez" buyurmuştur.
Her ne olursa olsun bugün Yahudilerin, milletlerin başına geçirdikleri mason firavunlar kadim Mısır'ın firavunlarından daha adi, daha ahlaksız kalite bakımından mukayese kabul etmeyecek kadar aşağılık durumdadırlar.
Musa (as) bu durumdan Yahudileri kurtarmaya çalışıyordu. Yahudilerin ehramlarını taş işinde çalışanlarını Örgütlüyordu. Daha sonra da göreceğimiz gibi bu taş ustalarına MASON deniyordu. MASON teşkilatının bugün dünyanın başına ne denli büyük bir bela olduğunu çok kimse bilmektedir. İşte işçi sınıfının teşkilatlanması, tarihte bu MASON duvar ustalarıyla başlamıştır.
Musa peygamber Yahudileri Mısır'dan çıkartıp kurtarırken bu mendebur millet, Mısır milletinin ne kadar altın ve kıymetli eşyası varsa çalmış, Mısır'ı soyup soğana çevirmişlerdir.
"Fakat her kan kendi komşusundan ve hanesinin misafirinden gümüş takımlar ve altın takımlar ve libaslar talep edip (onları) oğullarınıza ve kızlarınıza takarak Mısır'ı soyacaksınız." Muharref Tevrat tan Huruc 3/22 Yahudiler içine girdikleri milletleri faizle soymuşlar. altınlarını tekellerinde toplayıp onlara kağıttan parayı benimsetmişlerdir. Haham Reichhorn 1869'da şöyle diyordu:
"Piyasada altının yerine kâğıt parayı geçirmeye çalışacağız. Altını kasalarımıza çektikten sonra kağıt paraya da kıymet verecek de biz olacağımıza göre, bütün hayata hakim olacağız demektir."
Evet bugün mark, dolar ve sterlin ne durumda, TL ne durumda olduğu meydandadır. Yahudi İçerdeki mason uşaklarının yardımıyla TL'yi sıfıra indirmektedir.
Allah (cc) Musa gibi mübarek bir peygamber vasıtasıyla bu anut kavmi kurtarmış ne var ki daha Kızıldeniz'deki mucize henüz tazeyken Samîrî isimli Yahudi Musa'nın yokluğundan bir an faydalanarak Mısır'dan Yahudilerin çaldığı altınları toplamış, ateşe atmış, ateşten bir buzağı çıkarmış mendebur kavim Allah'ın nimetini unutarak hemen bu buzağıya Allah diye tapmaya başlamıştır. Musa (as) çok üzülmüş. 'Ey kavmim size ne oldu ki daha Allah'ın nimeti üzerinizdeyken şu cansız buzağıya tapıyorsunuz' demiştir. Bugün Hindistan’da bir milyara yakın Hindu buzağıya ve ineğe tapmaktadır. Yahudi kendi gibi başka milletleri de putlara taptırmış, her millete bir put icat etmiştir.
Yahudiler Musa Peygambere, ey Musa bize anlattığın Allah'ı göster biz Onu açıktan görmek istiyoruz demişlerdir. Ve tarihte İlk Rasyonalizm fikrini ve müşahedeci görüşü ortaya atmışlardır.
Yani Allah (cc) varsa Benî İsrail Onu görmelidir, görmüyorsa haşa 0 yoktur. Tarihte materyalist görüşün doğuşu da bu Yahudi Rasyonalizmidir. ilerde göreceğimiz gibi Yunan felsefesi yani Judou-Greec felsefesinin özünü de bu akılcı görüş teşkil etmektedir. Ayeti kerimede
"Ya Musa bize Allah'ı (cc) açıktan göster dediler de onları o şiddetli sayha (şiddetli ses) yakalayıverdi"
Halbuki Allah (cc) iman edenleri anlatırken, "Onlar o kimselerdir ki gayba iman ederler" Yani Allah'a (cc), Kıyamete, cennetlere görmeden iman ederler.
İşte İsrail görmediği Allah'ı (cc) bırakıp görebildiği, müşahede edebildiği, akıl erdirebildiği YAHOVA ya İnanmaktadır. YAHOVA Bu madde aleminin özünü oluşturur. 0 aynı zamanda Alemin kendisidir. YAHOVA dini olmaktan çok Yahudilerin milli İlahıdır. İsrail’in İlahı YAHOVA, bakın bu kıymetli! milletine Tevrat’ta nasıl sesleniyor:
"Siz bakıcı karının (sihirbaz karının) çocukları, yani zina eden erkek ve fahişe (orospu) un çocukları, siz günah çocukları hile nesli değil misiniz?"
"Fakat sen çok oynaşlarla fahişelik ettin yine de bana dön. Çıplak tepelere gözlerini kaldır da bak seninle nerede yatmadılar? Sen zinalarınla, kötülüğünle diyarı murdar ettin. Yeremya 5/2
YAHOVA kendi milletinin ne adi bir millet olduğunu biliyor fakat yine de milletinden vazgeçmiyor.
"Zira seni kurtarmak için ben seninleyim, seni aralarına dağıttığım dünya milletlerinin cümlesini telef edeceğim fakat seni büsbütün telef etmeyeceğim. Yeremya 30/11
"Siz bana kavim olacaksınız ve ben size ilah olacağım." Yeremya 30/20 YAHOVA İsrail’e vazife veriyor "Sen benim harp topuzum ve harp aletimsin. Seninle milletleri kıracağım ve seninle hükümetler harap edeceğim." Yeremya 51/19
Bugünkü Tevrat bu satırlarla doludur. Bu Tevrat’ı Yahudiler Babil esareti zamanında hazırladılar. Tevrat’ı Allah Teala Musa'ya gönderdiği zaman dünyada İki çeşit yazı mevcuttu. Biri Mısır'da resimlerle olan hiyeroglif yazı, diğeri Mezopotamya’da bulunan çivi yazısıydı. Bugün bu yazılarla yazılmış Tevrat mevcut değildir. Babil de yazılan Tevrat’ı daha sonra hahamlar Yunanca'ya çevirdiler ve bu Tevrat daha evvel de bahsettiğimiz gibi yunan felsefesinin temellerini oluşturdu.
Ben Yahudilerin 6000 seneye ulaşan tarihiyle uğraşacak değilim. Sadece bize Yahudi’yi tarihin akışı içinde tanıtacak noktalara temas edeceğim. Ne var ki okunacak tüm tarihlerde Yahudi milleti hakkında bir tek müspet satıra rastlamak mümkün değildir. Bundan dolayı milletlerin nefret etmek üzerinde birleştiği Yahudi’den başka bir millet yoktur.
Yahudiler milattan 1654 sene evvel Mısır'dan çıkmışlar, MUSA (AS) ve HARUN AS önderliğinde Tih çölünde 40 sene vakit geçirdikten sonra Kenan diyarına doğru yola devam etmişlerdir.
Tevrat'ta suyuh-hakimler devri diye yad olunan ve 5 asır kadar süren bu istikrarsız devirde Yahudiler Allah'ın (cc) belası olarak büyük güçlüklerle karşılaşmışlardır. İsrail tarihinin müstakil devri DAVUT ve SÜLEYMAN aleyhisselam devridir. Filistin'in asil sahipleri Filistinlilerle İsrailliler arasında devam eden harplerden birinde, o zamanın adeti üzere her iki tarafın bir savaşçı çıkardığı ve dövüşü kazananın galip ilan edildiği usulüne göre Filistinliler GOLYAT CÂLUT u çıkarmışlar, Yahudiler bu savaşçıdan korkmuş. karşısına çıkamamışlar nihayet DAVUT Peygamber çıkmıştır. Neticede DAVUT AS CÂLUT u bir sapan taşıyla yere yıkmıştır. İsrail kralı TALUT'un Ölmesiyle DAVUT AS kral seçilmiştir. (m. evvel 1039-1032)
Davut AS Kudüs ü fethederek imar etmiş başka Şehirde olan kutsal tabutu (Tabutu sakine) Urselim'e getirtmiştir. Davut AS n Hititli BEDŞEBA isimli hanımından Süleyman AS dünyaya gelmiş, Süleyman AS ı Davut Peygamber kendi sağlığında eliyle tahta oturtmuştur. Süleyman AS n ilk İşi Sur kralı HlRAM a elçi göndererek mahir ustalarla, işçiler istemiş, krallığının 4. senesinde siyon-sahyun-zion adındaki dağın tasfiyesiyle etrafındaki uçurumların doldurulmasıyla 400 metre uzunluğunda 300 m genişliğinde tabutu sakininin konulacağı SÜLEYMAN mabedini yaptırmış. Bu mabedin baş mimarlığını Yahudi olan HlRAM usta yapmıştır.
Siyonizm de bu siyon dağından mülhem bir kelimedir.